Loading...
Kalbime dokunan ve yolumun kesiştiği eserlerin geçici yoldaşı oluyorum

Kalbime dokunan ve yolumun kesiştiği eserlerin geçici yoldaşı oluyorum

Hakan Helvacıoğlu
12 Ekim 2021
2799 Görüntülenme

Hakan Helvacıoğlu: “Kalbime dokunan ve yolumun kesiştiği eserlerin geçici yoldaşı oluyorum”

İç mimar, tasarımcı ve koleksiyoner Hakan Helvacıoğlu, çocukluk yıllarının sanatla ve yaratıcılıkla tanışmasında bir hayli etkili olduğunu söylüyor. Sahip olma güdüsüyle alım yapmadığını ekleyen Helvacıoğlu, eserlerin birbirileriyle kurduğu diyaloğa önem veriyor. Kendisiyle takip ettiği platformlardan koleksiyonundaki eserlere, genç koleksiyonerlere tavsiyelerinden radarındaki sanatçılara pek çok konu hakkında sohbet ettik.

Röportaj: Burcu Dimili


Sanata dair hatırladığınız ilk anınız nedir? Sanatla nasıl tanıştınız?

Sanatla geçmişim hayli uzun. Almanya/Köln doğumlu bir çocuk olarak hayatın anlamının bu eğitim sistemlerinde olduğunu düşünüyorum. Dinlediğin masalı resmetmek, oyun hamuruna şekil verirken hikâyesini anlatmak, müziği resmetmek çocuk ruhunda perdeler aralıyor, yaratıcılığı geliştiriyor. Üzerine kilise korosu ve o büyüleyici mekânların ruhani tasvirleri… Binbir imge oluşuyor çocuk hafızanda. Viyana’da konservatuvarda devam eden, gelişen bu temel çok yönlü bir sanat sevgisinin yolunu pekiştirdi. O yüzden “ilk tablom bu oldu” vs diyemeyeceğim, zaten aldığım eserlerden önce tüm deneyimlediklerim sonsuza dek benim oldular.


Sağda Ahmet Çerkez, davlumbaz üzerinde Bedri Rahmi Eyüboğlu

“Sahip olmak için almıyorum” 

Koleksiyonerlik serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?

Koleksiyonerim diyemem, sahip olmak için almıyorum. Kalbime dokunan ve yolumun kesiştiği eserlerin geçici yoldaşı oluyorum. Ben gitsem de onlar kalmaya devam edecekler. Benden sonra da aynı duygularla onları sevebilecek yüreklere denk gelmelerini diliyorum.


Barış Sarıbaş

İlk aldığınız eser hangisiydi? Eserde sizi yakalayan şey neydi?

Dönemsel algı ve popüler ivmeden etkilendiğimiz 80’ler ve 90’larda antika mobilyalar ile klasik dönem eserlere ilgi yoğundu. Kim bir Hoca Ali Rıza veya Mehmet Ali Laga sahibi olmak istemedi ki. Çıta git gide yükseldi. Nadide parçalar iyi koleksiyonlarda sonsuza denk kalacak ancak yaygın beğeni olarak kullanımda modern ve yalınlığa geçtiğimiz süreçte eserler ile mekânların evlilikleri de değişti. Bunu uyum olsun diye yapan da var, kişilikli dokunuşlarını, şahsi tercihlerini nefis bir sentezle birleştirebilen de. Sabri Berkel, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Fikret Mualla, Fahrelnissa Zeid başta olmak üzere klasik sonrası Türk erken dönem çağdaşları tekrar hak ettikleri ilgiyi görmeye başladılar. Ben de kariyerimin ilk dönemlerinde iç geçirirdim kalbimi titreten bir Mehmet Ali Laga için. Ardından ilk buluştuğum eser Orhan Taylan’ın pastel bir çalışması oldu. Mustafa Ayaz, Alev ve Bihrat Mavitan, Hüseyin Demirtaş derken nefis bir Ömer Uluç hediye etti bir dostum özel bir günümde. O zaman çağdaşın kalbine ben dokunmuş oldum. Bir süre eser edinmedim. Zaten karakterim de beğenilerim de renklerim de değişti o ara. Evimde de bir ruh temizliğine gittim. Yorulan algım sadece gri ve kahve tonlamalarına tahammül ediyordu. Monokrom tekrarlar huzur veriyordu. Bu yaklaşım tasarımlarıma da evime de yansıdı. 

Sonradan hatırladım; çocukluğumda beni en çok etkileyen tablo grafik sanatçısı sevgili halam Ülkü Onür’ün 60’lar sonu Jean Paul Sartre’ın “Saygılı Yosma” hikâyesinden esinlenerek yaptığı tiyatro afişi olmuştu. Tam şu anki beğeni çizgimi anlatır. Grafiksel teknik ve figürler… Bir nevi Big Eyes çeşitlemesi. Halam şu an bedenen burada olsa da zihni bence hâlâ o resimleri yapıyor. Demans bir tür gerçeklikten kaçış. Bulunduğu yerde mutlu olsun. Şu an kuzenimin koruduğu o afiş de öyle.


Ülkü Onür

“Eserlerin birbirleriyle iletişimlerini görmeyi seviyorum” 

Koleksiyonerliğinizin arkasındaki ana motivasyon nedir? Koleksiyonunuzu oluştururken ve eser alırken nelere dikkat ediyorsunuz?

Bedri Rahmi ve ekolü, Sabri Berkel’in gri monokromları ve bu skalaya eşlik eden tüm olgun ve genç sanatçıları bir araya getirmeye çalışıyorum. Yerleştirirken eserlerin birbirleriyle iletişimlerini görmeyi seviyorum. Her yeni gelen bir anlam yüklüyor var olanlara ve evime.


Sabri Berkel

Koleksiyonunuzda kaç eser yer alıyor? Seçkinizde hangi isimler var? Eserlerin dağılımı evin bölümlerine göre nasıl konumlanıyor? Örneğin salonunuzda, çalışma odanızda, yatak odanızda ya da çocuk odalarınızda hangi eserler yer alıyor?

Evin ön bölümünde; Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Sabri Berkel, Tayfun Erdoğmuş, Barış Sarıbaş, Didem Ünlü, Devran Mursaloğlu, Ahmet Çerkez, Okan Rakıcı, Berkay Buğdanoğlu, Oğuz Yalım, Berna Narmanlı Arpacı ve diğerleri… Arka bölümde; Hasan Araptarlı, Mehmet Sinan Kuran, Serdar Tanyeli, Mert Diner, Fatih Urunç, İlhan Berk… Ayrıca fotoğraf koleksiyonum ve cam altı Şahmeran koleksiyonum bulunuyor. 

Bu arada ofisimde eski dönem kıymetlilerim; Ömer Uluç, Orhan Taylan, Alev Mavitan, Mustafa Ayaz, Hüseyin Demirtaş ve yeni eklentiler: Jülide Günce, Rana Korgül, Okan Rakıcı ve Ülkü Onür var tabii.


Ömer Uluç

Bu eserlerden sizin için özel bir hikâyesi olan varsa anlatabilir misiniz?

Hepsinin yeri özel ve ayrı bir duygu yoğunluğunun yansıması ancak ilk kavuştuğum Bedri Rahmi Eyüboğlu, bugünkü eser birlikteliğimin kulvarını belirleyen ve hiç dışına taşmayacağım bir yol açtı önüme. 


Sağ duvar Bedri Rahmi Eyüboğlu, altında Berna Narmanlı Arpacı

Koleksiyonunuzu özetlemeniz gerekse nasıl anlatırdınız? Topladığınız belirli bir sanat türü var mı?

Çağdaş Türk sanatının olgun ve genç sanatçılarının kahve-gri monokrom eserlerinin birbirleriyle en uyumlu hâllerinin bir mozaiğini oluşturuyorum.


Okan Rakıcı, Demet Tufan, Mert Diner

“Evi kurgularken elimdeki eserler ile ilişkili birliktelik duvarları oluşturuyorum” 

Evinizde sergilediğiniz eserlerin yerini sık sık değiştiriyor musunuz? Aldığınız eserlerle ne kadar süre birlikte yaşıyorsunuz ve ne sıklıkla ev-depo ya da odalar arası yerini değiştiriyorsunuz?

Çok tutucu bir karakterim var, evi kurgularken elimdeki eserler ile ilişkili birliktelik duvarları oluşturuyorum. Sonradan katılan eserler hâlâ bir yer varsa araya dahil olabiliyor, aksi hâlde yerde duvara dayalı sıralarını beklemeye devam ediyorlar, o da ancak yeni bir eve taşınırsam olabiliyor. Eserlerin aurası ve dağılımı bir bütün benim için, değiştiremiyorum yerlerini. Keyfini çıkarıyorum.


Berkay Buğdan, Devran Mursaloğlu, Chineese Stickman’s- Calder

Koleksiyonunuzu oluştururken profesyonel destek alıyor musunuz? Ya da yakın çevrenizde görüşlerine saygı duyduğunuz, fikrini aldığınız birileri var mı?

Profesyonel destek almıyorum ancak çok sanatçı, sanatsever, galeri sahibi ve küratör arkadaşım var. Yollarımız kesiştiğinde etkileşimler, tavsiyeler oluyor tabii. Çizgim dahilindeki eserlere kayıtsız kalamıyorum. Elimden geldiğince sergileri takip ediyorum.


Maurice Lavoire, Russian Ballerina

Satın aldığınız sanat eserlerini nereden buluyorsunuz ve hangi eserleri alacağınıza nasıl karar veriyorsunuz? Hangi galerileri, fuarları ya da platformları takip ediyorsunuz?

Bir galeriye bağlı değillerse sanatçı dostlarımın kendilerinden de aldığım oluyor. En çok takip ettiğim galeriler ArtOn, Bozlu Art Project, Goba Art, Büyükdere35, Abitus Sanat Projeleri, Artam Art, Galeri Nev, C.A.M Galeri ve Contempory İstanbul.

Neredeyse tüm galerilerden düzenli bülten geliyor. Pilevneli, Pg Art, ArtOn, Contempory İstanbul, Basel ve Frieze takip ettiğim galeri ve oluşumlar. Bienal ve müze sergilerini de takibe alıyorum.


Naz Köktentürk, Berna Narmanlı Arpacı, Sardar Tanyeli, Alev Gözonar

Dijitalleşme koleksiyonerlik anlayışınızı değiştirdi mi? Bir eseri online mecrada görüp alım yapıyor musunuz?Şimdiye kadar hiç online eser almadım. Bağ için göz kontağı kurmayı seviyorum ancak detaylı görsellenmiş eserler ve sanatçılar hakkında karşılaştırmalı bilgilere de ulaşmayı yararlı ve ilham verici buluyorum.


Mehmet Sinan Kuran

Eserin ardındaki sanatçıyla tanışmak sizin için ne kadar önemli? 

Her eserin sanatçısıyla elbet tanışma fırsatımız olmuyor ama yaratım aşamalarını ve hissettiklerini, duruş ve çizgilerini anlamak adına elimden geldiğince tanımaktan hoşlanıyorum.

“Seçkimin kendi karakterini anlatan bir kulvara dönüştüğünü ve rafineleştiğini düşünüyorum” 

Koleksiyonerliğe başladığınızdan beri zevkleriniz nasıl değişti? Sanat bilginiz nasıl gelişti ve güçlendi? Ayrıca o dönemden şimdiye sanat dünyasında nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?

Anlattığım gibi evrildim doğal olarak, seçkimin kendi karakterini anlatan bir kulvara dönüştüğünü ve rafineleştiğini düşünüyorum. Çağdaş ve deneysel sanata daha çok ilgi olması, beklenti ve değerin artması, sanatçılara verilen değerin de artmasına, genç sanatçıların desteklenmesine olanak tanıyor. Bu çok değerli.

Solda Hasan Araptarlı, karşıda Ayşen, sağda Okan Rakıcı- Mert Diner

Son aldığınız eser bilgisini bizimle paylaşabilir misiniz? Bu eserde sizi yakalayan şey neydi?

En son yine ArtOn bünyesindeki çok sevdiğim Ahmet Çerkes’in bir eserini, Contemporay İstanbul’u gezerken etkilenerek aldım.


Ahmet Çerkes

Koleksiyonunuzu sergilediğiniz zamanlar oluyor mu, bu konuda görüşleriniz neler?

Evim ve ofisim arkadaşlarıma her daim açık. En güzel paylaşım şu an bu benim için. Dergi çekimleri olduğunda zaten mekânlar ulaşıyor meraklılarına.

Okuyuculara Kolekta üzerinden yakın takibe alınacak sanatçılar önermenizi istesek hangi isimleri söylersiniz?

Başta Ahmet Çerkez, Ali Alışır, Berkay Buğdan, Eda Taşlı.


Solda Berkay Buğdan, karşıda Didem Ünlü

Son dönemde takip ettiğiniz sanatçılar kimler?

Son dönemde yüreğime dokunan bir Komet eserini takibe aldım. Bir İhsan Oturmak eseriyle yan yana getirmek istiyorum. Buna bir Erman Özbaşaran ilavesi de olabilir. Uyumlarını deneyimlemek istiyorum.

Henüz hiç eser almamış birine ya da genç koleksiyonerlere tavsiyeleriniz ne olurdu? 

Kolekta gibi tüm sanatçılara ve eserlerine ulaşabilecekleri portalları ve fuarları takip edip, kendilerine yakın hissettikleri sanatçıları markaja alıp incelemelerini ve takip etmelerini öneririm. Elbet öncelikli genç sanatçıları izliyor olacaklardır.


Fatih Urunç ve Hasan Araptarlı

“Eserleri mekânlarda kullanmayı ve yarattıkları katkıyı hissetmeyi çok seviyorum” 

Ayrıca yakın zamanlı başka projeleriniz varsa sizden dinlemek isteriz.

Son dönemlerde tamamladığım projelerimde sanat eseri tavsiyelerinde bulunuyordum. Eserleri mekânlarda kullanmayı ve yarattıkları katkıyı hissetmeyi çok seviyorum. Yeni projelerde bu tavsiyelerimi bir adım daha ileri götürüp, danışmanlık yapmayı seçeceğim sanırım. Çünkü bu süreçten çok keyif alıyorum.


Hüseyin Demirtaş


Günseli Kato


Berna Narmanlı Arpacı


Röportaj:  Kolekta  / Burcu Dimili

Photo Credit: Kadir Aşnaz   
Portre Credit: Fevzi Ondu

Çok Okunanlar